Sıradışı - 31 Mayıs 2017

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı programında bu bölüm Prof. Dr. Mehmet Çelik, Kanal 7 Dış Haberler Müdürü Taha Dağlı ve yayına bağlanan Avukat Dr. Mehmet Sarı ile birlikte YSK’nın gerekçeli kararı masaya yatırıldı.

Gazeteci Turgay Güler “Cumhuriyet tarihinin en büyük oy hırsızlığı YSK kararıyla, yani bu konudaki en üst düzey mahkemenin gerekçeli kararıyla tescillenmiş oldu. Öyle gerekçeler, veriler, belgeler, bilgiler var ki, 31 Mart seçimleri tam bir rezaletmiş. O yüzden sürekli konuyu değiştiriyorlarmış, o yüzden sürekli kaçıyorlarmış” sözlerini dile getirdi.

Ayrıca Güler “Oyunu kuran öyle bir oyun kurdu ki, bu tür organize işlerde öyle de olsa böyle de olsa her ikisinde de karlı çıkan oyunu kurandır. Bu, çalındığı fark edilmemiş olsa, seçimler iptal edilmemiş olsa, CHP’nin adayı haksız bir şekilde belediye başkanı olacaktı” açıklamasında bulundu.

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı programında bu bölüm Yönetmen Oyuncu Ahmet Yenilmez ve Ankara’dan bağlanan Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ile birlikte ana muhalefetin gayrı milli duruşu ve sosyal medyadaki algı operasyonları masaya yatırıldı.

Emin Pazarcı, Türkiye’nin zor zamanlar geçirmesine değinerek “Bugün Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ile bizim başımıza çorap örmek isteyenlere karşı gerekeni yapıyoruz. Yıkmaya çalışıyorlar yıkamıyorlar. Darbe teşebbüsünde bulunuyorlar, geçmişte başarılı olurlardı, artık başarılı olamıyorlar. Ciddi bir bağımsızlık mücadelesi veriyoruz. Emperyalizme karşı ciddi bir duruşun içindeyiz” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Pazarcı, Amerika’nın Türkiye’ye oynadığı oyunlarla ilgili olarak “Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi değildir ve hatta işgal altındadır bile denilebilir. Şimdi böyle bir politika var, bunları insanlara anlatmak lazım. Maalesef CHP’nin genleriyle oynandı, CHP’nin hafızası sıfırlandı ve Kılıçdaroğlu ortaya çıktı. O açıdan ben Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar yaptığı açıklamaları, attığı adımları çok yadırgamıyorum çünkü nasıl geldiğini biliyorum. Sol bir partinin başındaki sayın Kılıçdaroğlu, Amerika ile özellikle mücadele etmekten çekiniyor ve Amerika Birleşik Devletleri’nin aleyhine de pek beyan vermemeye çalışıyor. Mesele budur. Buraya bakıldığı zaman Türkiye’de neler yapılmaya çalışılıyor, Türkiye’de ne oyunlar oynanıyor onları görmek mümkün” açıklamasında bulundu.

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı programında bu bölüm Sanatçı Yazar Ahmet Yenilmez ve Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ile birlikte 23 Haziran İstanbul seçimleri ve Doğu Akdeniz’deki gerilim masaya yatırıldı.

Emin Pazarcı, algı operasyonlarına değinerek “Ekrem İmamoğlu’nu birtakım algı operasyonuyla parlattılar. Ama şimdi bakıyoruz Cumhuriyet Halk Partililer de rahatsızlar. Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdiğimiz zaman sosyal medyada ilk zamanlar biz bir saldırıyla karşı karşıyaydık. Şimdi kimse sesini çıkartmıyor” sözlerini dile getirdi.

Ahmet Yenilmez, ABD’nin F-35 ve NATO kararı ile ilgili “Amerika Birleşik Devletleri paramızla ortak olduğumuz, ticarethane ortağı olduğumuz bir işte, bizi temsilen orada olan insanımızı belli bir zaman sınırı koyarak terk etmesiyle ilgili karar alıyor. F-35 lerin bir kısmının ortağıyız. 2023’ü bize göstermeden bizi boğma operasyonuyla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı programında bu bölüm Yönetmen – Oyuncu Ahmet Yenilmez ve Ankara’dan bağlanan Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ile birlikte Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ve sosyal medyadaki algılar masaya yatırıldı.

Emin Pazarcı, Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde yapılan saldırıya değinerek “Çubuğu biliyoruz. O bölge en çok şehit veren bölgelerimizden birisi. Herhalde sayın Kılıçdaroğlu’nu uyardılar, orada ciddi sıkıntılar çıkacağını bile bile gitti. Yani bir gerilimin üzerine üzerine gitti. Sayın Kılıçdaroğlu, sürekli şehit cenazelerine giden, oralarda boy gösteren bir figür olsa, buraya da gitti diyeceğiz ama gitmiyor. Rahat yerlere gitmedi, en sıkıntılı yere gitti. İstanbul’da İmamoğlu’nun miting yaptığı bir günde gitti. Normal olan, İstanbul’da böyle bir mitingde olması gerekirdi. Ama özellikle pek de alışık olmadığımız şekilde oradaki şehit cenazesine gitti. Kılıçdaroğlu’nun bizden daha ferasetli olması lazım, ülkeyi yönetme iddiası içinde olan bir isim, koskoca bir siyasi partinin genel başkanı ve kendisine de birtakım bilgiler ulaştı, buna rağmen gitti. Köyün girişinde oradaki sıkıntıyı gördü, buna rağmen direndi, buna rağmen cenaze merasimine katıldı, tepkilere rağmen orada yürümeye başladı. Adeta gelin bana saldırın diye bir davetiye çıkardı. Ben kesinlikle bu olayı tasvip etmiyorum. Protesto edebilirsiniz ama yumruk hoş olmadı. Ayrıca zaten o atılan yumruk burada provokasyon yapanların, bu olayı provoke edenlerin de ekmeğine yağ sürdü” açıklamasında bulundu.

Ayrıca Pazarcı, Türkiye’nin artık Batı’lı devletlere karşı sessiz kalmamasıyla ilgili olarak “Türkiye, ne zaman batılı emperyalist güçlere karşı sesini yükseltmedi, ne zaman ki onlara teslim oldu, Türkiye’den iyisi olmadı. Bugün milli meselelerde milli tavırlar alıyoruz, NATO’dan çıkarılmakla tehdit ediliyoruz” sözlerini dile getirdi.