Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı Tarih
programında bu bölüm Prof. Dr. Mehmet Çelik ile Meral Akşener’in AK Parti gafı,
gezi provokasyonu ve Türkiye’ye dış müdahaleler masaya yatırıldı.
Gazeteci Turgay Güler, Meral Akşener’in dil sürçmesi ile
ilgili “Partilerin grup toplantısı vardı. Meral Akşener’in grup toplantısında
dili sürçtü. Acayip bir dil sürçmesi bu, böyle şeyler tarihe geçiyor”
açıklamasının ardından Prof. Dr. Mehmet Çelik ise “Dil sürçmesi bazen şuur
altıyla ilgilidir, bazen de Allah söyletir. Meral Hanım’ın bu dil sürçmesinde
bir gerçek var. Normal bir dil sürçmesi değil. Türkiye’nin son yirmi yılda şu
Ortadoğu’daki süreci göz önüne alarak oynadığı fonksiyonel rolü göz önüne
alırsanız bunu Allah söyletti dersiniz. Bunu siyaset dışı bir anlayışla
söylüyorum, Tayyip Erdoğan’ın ekonomik olarak ülkede yaptığı hizmetleri, Türkiye’yi
ekonomik olarak nereden nereye getirdiği, iç refahı, her alandaki yatırımları
bir tarafa bırakın, bunu samimiyetle söyleyeyim, Erdoğan olmasaydı Türkiye
Suriye ile beraber Güneydoğu’suyla bölünecekti, bunu da kimse engelleyemezdi”
ifadesini kullandı.
Çelik, Türkiye üzerine oynanan oyunlara değinerek “Günlük
siyasetle birbirimizin rakibi olabiliriz, siyasi rekabet yapabiliriz, ticari
rekabet yapabiliriz. Suriye’ye bakıp ders almak lazım, emperyalizm ne yaptı,
Irak ne hale geldi, İslam dünyası ne hale geldi ve şunu söyleyeyim Tayyip
Erdoğan olmasaydı bu tarihe böyle geçecekti. Türkiye bölünmüştü. Bizim halkımız
Suriye halkı, Mısır halkı değil. Türkiye üzerinde oynanacak bu oyunlar hep geri
tepecektir” açıklamasında bulundu.
Çelik, “Bu ülkede vatanın bütünlüğü, devletin bütünlüğü,
bayrağın bütünlüğü olsun, herkes inancında, hayat tarzında serbest olsun, kimse
kimseye karışmasın. Ama devlet ve millet söz konusu olduğunda hepimiz aynı
safta olmalıyız” sözlerini dile getirdi.
Programda ayrıca Çelik, Latin harfleriyle ilgili çarpıcı
açıklamalarda bulundu. “Bugün Tayyip Erdoğan kalksa dese ki ‘Latin harflerini
yasaklıyorum, eski Osmanlı yazısını koyuyorum’ ilk itiraz eden ben olurum. Biz
yüz sene önce bir cinayet işledik, ikinci bir cinayet işlemeyelim. Bazı okullara
seçmeli ders olarak koydular. Bin yıllık bizim kültür ve medeniyet tarihimiz bu
alfabeyle yazılmış durumda. Devletin bütün resmi yazışmaları Latin
harfleriyledir. Fen, teknoloji, sağlık ve mühendislik bilimleri bütün bu
dallardaki eğitim Latin alfabesiyle yapılır. İlahiyat, edebiyat, tarih yani
sosyal bilimler ise liseden itibaren Osmanlıca yapılmalıdır. Eğitimi böyle
yapmalıyız, her şey onun diliyle olur” sözleriyle tepkisini dile getirdi.