Sıradışı Tarih - 25 Aralık 2018

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı Tarih programında bu bölüm Prof. Dr. Mehmet Çelik ile Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e soruşturma, Menemen olayı ve tek parti dönemi masaya yatırıldı.

Gazeteci Turgay Güler, Sezgin Tanrıkulu ile ilgili olarak “Güneş Gazetesi olarak Sezgin Tanrıkulu’nun provokasyon girişimini eleştiren ‘Bu da Sezgin’in Hendek’i’ diye haber yaptık. Her fırsatta basın özgürlüğü, özgürlük diyen Sezgin Tanrıkulu’da kameralar karşısına geçti beni tehdit etti” açıklamasında bulundu.

Turgay Güler, Metin Akpınar ile ilgili “Metin Akpınar benim için bir sanatçıdır. İşini de, sanatını da güzel yapar. Ben onun tiyatrolarıyla, filmleriyle büyüdüm. Bu arkadaşın bir şeylere bir öfkesi, bir kini var. Metin Akpınar, dilerse telefona, dilerse stüdyoya gelerek istediği zaman programımıza katılabilir, buradaki sözlerine bir açıklama getirebilir” sözlerini dile getirdi.

Programda ayrıca Güler, canlı yayında Metin Akpınar’a çağrıda bulunarak “Metin Akpınar’a çok samimi bir çağrıda bulunuyorum. Erdoğan’ı hakaret etmediği, küfretmediği sürece eleştirebilir, hiç itirazım olamaz. Burada yaptığı çok çirkin bir şeydi. Darbeyi övme, hakaret, her şey var. Metin Akpınar gibi bir sanatçının böyle bir hatayı normal şartlarda yapabileceği ihtimali bana normal gelmiyor. Bu ülkenin bir sanatçısıdır, yaptığı da ciddi bir hatadır, bu işin hiç uzatılmasına gerek yok” ifadelerinin ardından Prof. Dr. Mehmet Çelik ise “Metin Akpınar’ın en az elli yılı sanatla ilgilidir, kabiliyetli bir adam. Bu bizim milletimizin sanat köşesinin bir parçasıdır. Bu değerlerimizi biz harcayamayız” açıklamasında bulundu.

YORUMLAR İlk Yorum Yapan Sen Ol
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Sıradışı Tarih - 5 Mayıs 2020

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı Tarih programında bu bölüm Prof. Dr. Mehmet Çelik, Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, Güvenlik Uzmanı Yusuf Alabarda ve Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi Zafer Şahin ile birlikte Koronavirüs salgını, Koronavirüs ile mücadele ve Türkiye’nin sağlık sistemindeki büyük başarısı masaya yatırıldı.

Zafer Şahin, Türkiye’nin Koronavirüs ile mücadelesiyle ilgili olarak “Bu salgın bize gösterdi ki bu şehir hastaneleri bir zorunluluk. Türk milleti otel konforunda sağlık hizmeti alıyor. Bizim milletimizin her bir ferdi değerli. Bu ülkenin hiçbir insanı Koronavirüs ile kaderine terk edilmedi. Dünyanın hiçbir yerinde böylesine bir sosyal devlet anlayışı söz konusu değil. Artık bütün ülkeler sağlıkta Türkiye modelini incelemek için sıraya girmiş durumdalar” sözlerini dile getirdi.

Ekrem Kızıltaş ise “Amerika Birleşik Devletleri, vatandaşlarına bin, iki bin dolar verdi ama sadece bir test yapmak için hastaneye gidenden de otuz beş bin dolar aldı. Dolayısıyla biz bu salgının başından beri hep şunu duyduk. Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bütün batı ülkelerinde sağlık hizmeti paralı olduğu için, Koronavirüs kaptıklarından şüphelenen insanlar bile paraları olmadığı için test yaptırmaya gitmeye cesaret edemediler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyanın her tarafındaki vatandaşlarını özel uçaklar gönderip buraya toplarken, onlar dışarıdan ülkeye getirecekleri insanlardan önce ipotek makbuzu imzalatarak o insanları oraya çağırdılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sağlık hizmetleri parasız. Özellikle Koronavirüs ile alakalı kimseden tek kuruş alınmıyor. Şu anda dünyada mevcut yüz doksan küsür ülke arasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti hakikaten Koronavirüs ile mücadele konusunda dünya çapında ilk sıralarda olan ülke” şeklinde konuştu.

Sıradışı Tarih - 5 Mayıs 2020
'de daha fazlasını keşfet
Fragmanlar Gezi Yaşam Eğlence Sohbet